Stres ve Nöroloji Sorunları Tedavisi

STRES NÖROLOJİK SORUNLAR
“Depresyon, insanın duygu alanındaki sorunların başında gelen bir duygudurum bozukluğudur ve çağımızın en yaygın psikiyatrik hastalığıdır. Duygudurum çöker kişi; neşesiz, isteksiz, yorgun, bitkin, tahammülsüzdür, hiçbir şeyden zevk alamadığını söyler. Ancak depresyondaki kişilerin bazılarında depresyon bu belirtilerle ortaya çıkmaz. Daha çok bedensel hastalık belirtileri şeklinde ortaya çıkar. Buna da ‘Maskeli Depresyon’ denir”

MASKELİ DEPRESYONUN BELİRTİLERİ:
Maskeli depresyonda belirtiler çok çeşitlidir, bütün vücut sistemleri ve fonksiyonları ile ilgili olabilir ancak en sık görülenleri baş ağrısı, bel, sırt, boyun, eklem ağrıları, gezici vücut ağrıları olmak üzere halsizlik, yorgunluk, bitkinlik baş dönmesi, kulak çınlaması, nefes darlığı, çarpıntı, sindirim sistemi şikayetleri, bulantı, şişkinlik solunum sistemi sorunları, cilt sorunları, cinsel şikayetler, vs. dir.
Ama asıl altta yatan neden depresyondur. Bu grup kişiler, başlangıçta bedensel şikayetlerle hekimlere başvurur, doktor doktor gezer ve durmadan bir sürü tetkikler yaptırırlar ama somut bir sonuca ulaşamazlar. Belirtilerin büyük çoğunluğu anksiyeteye (kaygı ve bunaltı) bağlı olarak ortaya çıkar.
Örneğin; kaygı ağrıya neden olur, ağrı kaygıyı daha da artırır, artan kaygı artan ağrıya neden olur ve bir kısır döngü oluşur. Bunun yanında; fobik, obsesif belirtiler, hastalık korkusuyla sürekli uğraş (hipokondriazis), alışılmadık şekilde alkol-madde kullanmaya yönelme, cinsel davranışlarda, uyku ve yeme alışkanlıklarında beklenmedik değişiklikler, aile, iş ve arkadaş ortamlarından uzaklaşma gibi belirtiler de örtülü depresyonun sinyalleri olabilir.
Maskeli depresyonda depresyonun bilişsel ve duygusal bileşenleri yok veya çok zayıftır, bedensel belirtiler baskındır. Bazı hastalarda duygusal ve bilişsel bileşenler olmakla birlikte kişi bunları dile getirmek istemez.
Ülkemizde ve diğer doğulu toplumlarda maskeli depresyon daha yaygındır. Çünkü insanlar duygularından söz etmek istemezler, bunun kendileri için bir eksiklik ve yetersizlik olduğunu düşünürler. Toplumun psikiyatrik sorunlara yönelik olumsuz ve ilgisiz algısı da bu tutuma yol açabilmektedir.
Bazı kişiler ise duygusal yaşantılarını sözelleştirme yeteneğinden yoksundur. Şu ya da bu şekilde sözelleştirilemeyen duygular bedensel belirtiler yoluyla ifade edilir.
Öte yandan doktor, “Bedeninde sorun yok, sadece sıkıntın var” dediğinde bir çok yeterli bilgiye sahip olmayan kişi yakınları, empati yerine öfke duyup “Bak bir şeyin yokmuş, her şey senin elinde, istesen turp gibi olursun, iyi olmayı istemiyorsun…” gibi sözler söyleyebiliyorlar.

Bu da zaten alıngan olan depresif kişinin “Kimse beni anlamıyor” diye düşünmesine ve depresyonunun artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle kişi de çoğu zaman bilinçdışı olarak sıkıntısını bedenselleştirerek göstermeyi tercih eder.
Böylece daha fazla ilgi ve şefkat göreceğini düşünür. Maskeli depresyon kadınlarda çok daha sık görülür Bunun nedenleri;  Kadının olumsuz duygularını dışa vurmasının çevre tarafından hoş karşılanmaması, Kadınlarda agresyonun (engellenme sonucu saldırganlık) dışa yansıtılamayıp daha çok içe yönelmesi, erkeklerde daha çok dışa yansıtılması, Bedensel yakınmaların getirdiği ikincil kazanç beklentisidir.
Kaynakça: Psikiyatr Dr. Gıyasettin Ekici

REFLEKSOLOJİ İLE DEPRESYON TEDAVİSİ
PANİK ATAK HASTALIĞININ TEDAVİSİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Vakaların %40-80’inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip, durumu ağırlaştırmaktadır. Kişilerin bahsetmesine karşın intihar riski yüksektir.
Hastaların %20-40’nda madde ve alkol bağımlılığı görülmektedir.
Kişi ilerleyen dönemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane,eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir.

PANİK ATAK TEDAVİSİNDE REFLEKSOLOJİ
Depresyon tedavisine ek olarak panik atakta otonom sinir sisteminin düzenlenmesi ve troid bezinin çalışma düzeninin sağlanması amaçlanmaktadır.

REFLEKSOLOJİ İLE DEPRESYON TEDAVİSİ:
Depresyonun ortaya çıkmasında etkili olan seratonin eksikliğinin giderilmesi için bu bezi kontrol eden beynin ilgili noktalarını uyarmayı amaç edinir. Ayrıca düşünce bozukluğunun da kaynağı olan frontal lob bölgesi uyarılarak depresyonun temeline inilmeye çalışılır.

STRES REFLEKSOLOJİ İLİŞKİSİ:
Amerikan tıp derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tüm hastalıkların %75’inin temelinde stres faktörünün bulunduğu belirlenmiştir. Duke Üniversitesi Tıp Merkezi araştırmacıları kalp rahatsızlıklarının temelinde stres olduğunu belirlediler.

Bu ve bunu gibi birçok çalışma gösteriyor ki sadece stresten uzak durarak bile kendimizi hastalıklardan büyük ölçüde koruyabiliriz. Sağlıklı yaşamın ana şartlarından birtanesi de Stresten uzak kalmaktır.
Refleksoloji Hastalıklarda vücudun doğal iyileştirme mekanizması ile uyum içerisinde aklın, vücudun ve ruhun tedavisi için kullanılmaktadır.
Refleksoloji , lenf dranajı ve venöz dolaşım üzerinde sinir yoları üzerinden similasyon yöntemiyle kas gevşeme sistemini çalıştırır ve yoğun bir rahatlama oluşturur.Böylelikle vücut hastalıklarla mücadele yeteneği sağlayacak bir gevşeme sağlar.

Refleksoloji stres için ayaklardaki sinir izdüşümlerine karşılık gelen böbreküstü bezleri, böbrek, mesane, sinüs, beyin ve kalp ile ilgili alanları üzerinde durarak vücudumuz üzerinde stresi oluşturabilecek organların gevşemesini sağlar ve bir rahatlama meydana getirir. Bu uygulama sonuçları Temmuz ayı 1993 yılında Çin Refleksoloji sempozyumunda açıklanmıştır. Buna göre;
Uygulamaya katılanların %60 ‘nda tam bir tedavi sağlanmış , %35 nde büyük ölçüde geliştirilmiş olduğu görülmüştür. Katılımcıların %15 inde yumuşak gelişmeler gözlenirken %10 da ise hiçbir gelişme gözlenmemiştir.
Refleksoloji, bugün tamamlayıcı tıp olarak yer almaktadır. (GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI REFLEKSOLOJİ YÖNETMELİĞİ 27 EKİM 2014TARİHİNDE RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR.)
Bilgi ve randevu için;
Prof. Dr.
Kürşat Şahin YILDIRIMER
+905326033006