Depresyon ve Panik Atak Tedavisi

Gün içinde pek çok eylemde bulunuruz. Bu eylemleri,  karşılaştığımız durumu nasıl algıladığımız belirler. Örneğin, bir sohbet  toplantısında, arkadaşımız selam vermeden yüzü asık bir şekilde içeri girdi ve yerine oturdu…bu size ne düşündürür ?
İlk aklınıza gelen sizin  bu olay hakkındaki ALGI nızdır.
Ben; sanırım bir derdi var diye düşünürken, diğer arkadaşım  bana kızgın herhalde, bir şey mi yaptım acaba diye düşünebilir, diğer bir arkadaş amma da kaprisli , burnundan kıl aldırmıyor diyebilir.
Bu farklı algıları, önceki yaşam olaylarımız, öğretilerimiz, geçmiş tecrübelerimiz belirler…
Daha önce benzer bir ortamda yaşadığımız benzer bir olay, ailemizin bu davranışa bakış açısı,  bizim kişilik özelliklerimiz gibi sebepler…

Bu algı bir duygu yaşatır bize…Kızgınlık, öfke, merak, üzüntü, acıma vs…  bu duygular da farklılık gösterir ..Dolayısıyla davranışımız da farklı şekillenir.   Yardımcı olma çabası,   küsme,  serzenişte bulunma gibi…

Yani düşünce duyguyu ; duygu da davranışı belirler…3 D KURALI…
Duygularını ifade edemeyen kişiler neden bunu yapamaz ?
Önceki yaşantılar ve tecrübelerden dolayı yapamazlar… Duygularını ifade etmeye çalıştığında çocuk engellenmiştir.  
• Duyguları önemsenmemiştir.
• Duygusunu söyleyince suçluluk hissettirilmiştir.
• Güçsüzlük göstergesi olduğu anlatılmıştır vs...

Yani duygularının değersiz olduğu hissettirilen çocuk duygularını anlatmamaya, içinde hapsetmeye başlar, bunu öğrenir...

Bu duygulara ne olur ? Duygular ifade edilmez ise yok olmaz,,, bir çıkış yolu bulur…

Bu çıkış yolu kaygıdır, depresyondur, takıntılardır, tiklerdir, kabuslardır, psikosomatik hastalıklardır ( mide barsak bozuklukları, başağrısı, başdönmesi, migren, tansiyon vs…)

Günümüzde koruyucu ruh sağlığı kavramı çok önem kazandı. Artık sorunlar ortaya çıkmadan ruh sağlığını koruma amaçlı  pekçok çalışma mevcut.

Ortaya çıkan sorunların da çözümü mümkün mutlaka. Bu sorunların çözümünde yararlanılan teknikler içinde REFLEKSOLOJİ ve EMDR yaklaşımı çok önemli bir yere sahip.
EMDR, dünyada çok sayıda psikolojik sorunda uygulanmaktadır.

Panikatak, korkular, kaygılar ( sınav, sosyal kaygı, performans kaygısı ) , aile, eş ilişki problemleri, takıntılı davranış ya da düşünceler, uyku ve  yemebozuklukları, depresyon, yas, travma sonrası stres problemleri, cinselsorunlar gibi problemler, EMDR’nin  çalışma  alanlarıdır.

Genellikle 2-3 seanstan sonra amaçlanan hedeflere  ne kadar sürede ulaşılabileceği ile ilgili terapistin bir öngörüsü oluşabilir.

Bazen 5-10 seansta sorunlar çözülürken, kişilik bozukluğu gibi geniş çalışma yapılması gereken vakalarda bu çalışma uzayabilir.

Emdr yöntemi neden tercih edilmelidir?

Genelde travmatik bir şey olduğunda, bu, sinir sistemimde orijinal resim, sesler, düşünceler ve duygularla birlikte hapsolur. Deneyim orada kilitli olduğundan hatırlatıcı bir şey ortaya çıktığında yeniden tetiklenmeye devam eder.

Bu, kontrol edemiyor gibi göründüğümüz pek çok rahatsızlık, korku ve çaresizlik gibi olumsuz duyguların temelini oluşturuyor olabilir. Bunlar aslında geçmiş tecrübeyle bağlantılı duyguların tetiklenmesidir.

Rahatsızlık verici olaylar beyinde izole olmuş bir anı ağında depolanabilir. Bu durum kişinin psikolojik olarak sağlıklı olmasını engeller. Eski malzeme defalarca tetiklenir durur. Bu durumu çözmek için ihtiyacınız olan bilgi beynin başka bir yerinde, başka bir ağdır.

Balıkçıların hayatlarının yarısını karada geçirmesinin sebebi ağ temizlemesidir.

Nereye atılırsa atılsınlar, ağ gözlerini tıkayan her türlü atık, döküntü ve balçık toplanır ve deniz yosunları ağ iplerinin her yanına dolanır. Bunlar zamanla ağı aşındırarak delikler ve sızıntıya neden olan açıklıkları oluşturur. Müdahale edilmediği takdirde, çok geçmeden tüm ağ kullanılmaz hale gelir.

Beyin de akson ve sinapslardan oluşmuş bir ağdır ve düşünce okyanusuna atıldıkça ne yazık ki hasar ve aşınmaya maruz kalır. 

EMDR “Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlenme”ye başlandığında  bu iki ağ birbirine bağlanıp, yeni bilgi zihne girip eski sorunlar çözülebilmektedir.

Depresyon ve Panik Atak Tedavisinde REFLEKSOLOJİ nin yeri ve önemi;

Sağlıklı bireyler zor bir durumla karşılaştığında bunun çaresine bakmak için harekete geçerler. Bazı insanlar içinse olay o kadar basit değildir. Eğer anksiyetiye belirtileri sizin günlük yaşamla başa çıkmanıza engelse, o zaman anksiyete bozukluğu gelişmiş olabilir.

Hemen ilaca sarılmayın.Prof.Doktor Gamze Şenbursa bir kişiye anksiyete ve panik atak bozukluğu tanısı konulduğunda bunun hemen antidepresan ilaçlar kullanmaya başlaması anlamına gelmeyeceğine dikkati çekiyor. 

Bu alanda yapılan araştırmaların hiçbir ilacın konuşma terapisi kadar etkili olmadığını vurgulayan Şenbursa,"Özellikle bilişsel davranış terapisi ve tamamlayıcı tıp olan refleksoloji kişiyi konusunda cesaretlendirilen, anksiyete semptomlarının azaldığı yönünde kayıtlar mevcuttur” diyor.

Panik Atak ve Anksiyetede neden refleks terapi uygulanır.
Özelikle refleks terapinin güzel sonuçlar verdiğinin altını çizen.Prof.Doktor Şenbursa şunları söylüyor;

Canberra Universitesi'nde yapılan bir çalışma refleks terapinin anksiyete ve mide bulantısının hızlı bir şekilde hafiflemesinde çok etkili olduğunu göstermiştir. Avrupa'da yapılan diğer çalışmalar da refleks terapinin stres bağlantılı anksiyetede ve her çeşit ağrıyı azaltmada etkili olduğunu göstermiştir.

Dolayısıyla refleks terapi stres seviyesi ve anksiyete semptomlarının nasıl rahatlatılacağını Profesyonel bir terapistten alacağınız seans sizin için ciddi derecede rahatlama sağlarken, bir çok sorun ve ağrılarınızdan kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

Refleksoloji, bugün tamamlayıcı tıp olarak yer almaktadır. (GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI REFLEKSOLOJİ YÖNETMELİĞİ 27 EKİM 2014TARİHİNDE RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR.)

Bilgi ve randevu için;
Prof. Dr.
Kürşat Şahin YILDIRIMER
+905326033006