Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer
Sosyoloji Psikoloji Akademisyeni
Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer
Sosyoloji Psikoloji Akademisyeni
Blog & Duyurular

Panik Atak Nedir; Belirtileri, Nedenleri ve Çözüm Yolları

Panik Atak Nedir; Belirtileri, Nedenleri ve Çözüm Yolları

Panik atak nedir, aslında oldukça kompleks bir durum olan panik atak bireyin aniden ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan yoğun korku veya endişe hissi yaşadığı psikolojik bir durumdur. American Psychological Association (APA, 2020) panik atağı, “birkaç dakika içinde doruk noktasına ulaşan ve fiziksel ya da bilişsel semptomlarla kendini gösteren ani bir kaygı nöbeti” olarak tanımlar. Bu ataklar yani panik atak belirtileri ile kişi, ölüm korkusu, kontrolü kaybetme hissi veya kalp krizi geçiriyormuş gibi hissetme gibi yoğun belirtiler yaşayabilir. Ataklar genellikle 10-30 dakika arasında sürse de, etkileri saatlerce devam edebilir.

2. Panik Atak Belirtileri

APA’nın Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’na (DSM-5, 2013) göre panik atağın en yaygın belirtileri şunlardır:

Fiziksel Belirtiler:

  • Çarpıntı, kalp atışlarında hızlanma
  • Terleme
  • Titreme veya sarsılma
  • Nefes darlığı veya boğulma hissi
  • Göğüs ağrısı veya rahatsızlık
  • Mide bulantısı veya karın ağrısı
  • Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma hissi
  • Üşüme ya da ateş basması
  • Bilişsel ve Duygusal Belirtiler:
  • Gerçeklikten kopma hissi (derealizasyon) veya kendine yabancılaşma (depersonalizasyon)
  • Kontrolü kaybetme veya “delirme” korkusu
  • Ölüm korkusu

Panik ataklar, anksiyete bozuklukları içinde yaygın bir şekilde görülse de, her panik atak yaşayan bireyde panik bozukluk gelişmez.

3. Panik Atak Nedenleri

Panik atağın kesin nedeni tam olarak bilinmese de, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.

  • Biyolojik Faktörler:
  • Genetik yatkınlık
  • Beyindeki nörotransmitter dengesizlikleri (örneğin serotonin, GABA, norepinefrin)
  • Otonom sinir sisteminin aşırı duyarlılığı
  • Psikolojik Faktörler:
  • Travmatik yaşantılar (örneğin çocukluk travmaları, kayıplar)
  • Yüksek stres seviyeleri
  • Katastrofik düşünme eğilimi
  • Çevresel Faktörler:
  • Kafein, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı
  • Aşırı yorgunluk veya uykusuzluk
  • Yoğun iş veya akademik baskılar

4. Panik Atağın Tedavisi ve Psikolojik Destek Süreci Nasıldır

Panik ataklar, uygun tedavi yöntemleriyle yönetilebilir ve kontrol altına alınabilir.

4.1. Psikoterapi Yöntemleri

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):

Panik bozukluk tedavisinde en yaygın kullanılan yaklaşımdır (Hofmann et al., 2012). BDT, bireyin panik ataklarla ilgili yanlış inançlarını ve düşüncelerini değiştirmesine yardımcı olur. Maruziyet terapisi, hastanın korkularıyla yüzleşmesini sağlayarak semptomları azaltabilir.

  • Farkındalık Temelli Terapiler:

Mindfulness (bilinçli farkındalık) teknikleri, bireyin kaygı anında düşüncelerini gözlemlemesini ve onları yargılamadan kabul etmesini teşvik eder (Kabat-Zinn, 2003).

4.2. İlaç Tedavisi

  • Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar)
  • Benzodiazepinler (kısa süreli kullanım önerilir)
  • Beta blokerler (kalp çarpıntısını kontrol altına almak için)

İlaç tedavisi genellikle psikoterapiyle birlikte uygulandığında daha etkili sonuçlar verir (Craske & Stein, 2016).

4.3. Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Alternatif Yöntemler

  • Düzenli egzersiz yapmak
  • Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek
  • Kafein ve alkol tüketimini azaltmak
  • Nefes ve gevşeme tekniklerini uygulamak
  • Uyku düzenini sağlamak

Sonuç olarak:

Panik atak, bireyin günlük yaşamını ve işlevselliğini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir psikolojik durumdur. Özellikle tekrarlayan panik ataklar yaşayan bireylerde panik bozukluk gelişme riski yüksektir ve bu durum, uygun müdahale edilmediğinde bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.

Bilimsel çalışmalar, panik atakların etkili bir şekilde yönetilebileceğini ve tedavi edilebileceğini göstermektedir. Psikoterapi, özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltmada en etkili yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir (Hofmann et al., 2012). Ayrıca, bireyin stres yönetimi becerilerini geliştirmesi, nefes ve gevşeme teknikleri gibi bilişsel-davranışçı müdahaleleri içeren teknikleri uygulaması tedavi sürecinde önemli bir rol oynar.

Ancak, yalnızca psikoterapi her birey için yeterli olmayabilir. Panik bozukluk tanısı konulan ve semptomları ağır seyreden bireyler için psikiyatrist değerlendirmesi büyük önem taşımaktadır. Farmakolojik tedaviler (örneğin, SSRI ve benzodiazepinler) uygun vakalarda psikoterapi ile birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlar alınabilir (Craske & Stein, 2016).

Bununla birlikte, bireylerin psikoterapi ve psikiyatri desteğinin yanı sıra yaşam tarzı değişiklikleri yapması da uzun vadede panik atakları yönetmelerine yardımcı olacaktır. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku düzeni ve stres yönetimi teknikleri, panik bozukluğu olan bireylerde kaygıyı azaltıcı etkiler göstermektedir.

Sonuç olarak, panik ataklar yalnızca anlık krizler olarak değerlendirilmemeli, tekrarlayıcı hale gelmesi durumunda profesyonel destek alınmalıdır. Panik bozukluk, multidisipliner bir yaklaşım gerektiren bir rahatsızlıktır ve psikoterapi, psikiyatrik değerlendirme ve bireyin yaşam tarzı değişiklikleri ile etkili bir şekilde yönetilebilir.

Kaynakçalar

  • American Psychological Association. (2020). Anxiety Disorders & Panic Attacks. APA Publishing.
  • Craske, M. G., & Stein, M. B. (2016). Anxiety. The Lancet, 388(10063), 3048-3059.
  • DSM-5. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.). American Psychiatric Association.
  • Hofmann, S. G., Sawyer, A. T., Fang, A., & Asnaani, A. (2012). The Empirical Status of the “New Wave” of CBT. Clinical Psychology Review, 32(6), 495-509.
  • Kabat-Zinn, J. (2003). Mindfulness-based interventions in context: Past, present, and future. Clinical Psychology: Science and Practice, 10(2), 144-156.