Dissosiyatif Bozukluk: Tanımı, Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

Dissosiyatif bozukluk, bireyin bilinç, hafıza, kimlik ve çevresel algısında kopukluk veya süreksizlik yaşadığı ciddi psikiyatrik durumlardır. Genellikle şiddetli travmalar, çocukluk çağı istismarı, savaş, doğal afetler, aile içi şiddet gibi yoğun stres ve travmaların bir sonucu olarak ortaya çıkar (American Psychiatric Association [APA], 2022). Dissosiyasyon, bireyin travmatik olaylarla başa çıkmak için zihinsel süreçlerini bilinçli farkındalıktan ayırması şeklinde açıklanabilir.
Bu dissosiyatif bozukluk, bireyin günlük yaşamını, işlevselliğini ve sosyal ilişkilerini önemli ölçüde etkileyebilir. Dissosiyatif semptomlar, bireyin kimlik algısını zayıflatarak bellek kayıplarına, gerçeklikle bağlantı kopukluklarına ve bazen de alternatif kimlik oluşumuna yol açabilir.
Bu yazıda, dissosiyatif bozuklukların tanımı, belirtileri, tanı kriterleri, psikiyatrik tedavi yöntemleri, ilaç kullanımı, transkraniyal manyetik stimülasyon (TMS), bilişsel davranışçı terapi (BDT), göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) terapisi ve refleksoloji gibi farklı yaklaşımlar ele alınacaktır.
Dissosiyatif Bozukluk Nedir?
Dissosiyatif bozukluk, bireyin bilinç, hafıza, kimlik veya çevre ile olan bağlantısında ciddi kesintilere neden olan bir ruh sağlığı durumudur. DSM-5’e göre dissosiyatif bozukluklar üç ana kategoriye ayrılmaktadır:
1. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB)
Dissosiyatif kimlik bozukluğu, bireyin birden fazla kimlik veya kişilik durumuna sahip olması ile karakterizedir. Farklı kimlikler, bireyin belirli yaşam olaylarına veya travmatik deneyimlere yanıt olarak ortaya çıkabilir. Kimlikler arasında geçiş yaşandığında birey bu değişimleri fark etmeyebilir ve çoğu zaman hafıza boşlukları yaşayabilir (Brand et al., 2019).
Belirtileri:
• Farklı kimlikler veya kişilik durumlarının belirgin şekilde ortaya çıkması
• Önemli olayları unutma veya açıklanamayan bellek kayıpları
• Konuşma tarzında, el yazısında veya davranışlarda değişiklik
• Depersonalizasyon (kendine yabancılaşma) ve derealizasyon (çevrenin gerçek dışı algılanması)
2. Dissosiyatif Amnezi
Dissosiyatif amnezi, bireyin önemli kişisel bilgileri hatırlayamaması ile karakterizedir. Bu amnezi, belirli bir travmatik olayla sınırlı olabileceği gibi, daha geniş çaplı bir hafıza kaybı da olabilir. Birey, unutulan bilgileri tekrar hatırlayabilir, ancak bu süreç bilinçsiz bir şekilde gerçekleşir.
Belirtileri:
• Önemli kişisel bilgileri hatırlayamama
• Ani hafıza kaybı epizodları
• Kimlik algısında değişiklikler
• Yoğun kafa karışıklığı ve oryantasyon bozukluğu
3. Depersonalizasyon/Derealizasyon Bozukluğu
Bu bozukluk, bireyin kendisini veya çevresini gerçek dışı algıladığı, yoğun bir yabancılaşma hissi yaşadığı bir durumdur. Depersonalizasyon yaşayan bireyler, bedenlerinden ayrılmış gibi hissedebilirken, derealizasyon durumunda çevreleri bulanık, sisli veya rüya gibi algılanabilir (APA, 2022).
Belirtileri:
• Kendi bedenine veya düşüncelerine yabancılaşma hissi
• Duyguların, algıların ve duyusal deneyimlerin sönükleşmesi
• Çevredeki insanların veya nesnelerin gerçek olmadığı hissi
• Yoğun kaygı ve anksiyete
Dissosiyatif Bozuklukların Tedavi Yöntemleri
Psikiyatri Tedavisi ve İlaç Kullanımı
Dissosiyatif bozuklukların tedavisinde psikiyatristler, özellikle duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi eşlik eden rahatsızlıkları yönetmek için ilaç tedavisi önerebilirler.
Kullanılan ilaçlar:
• Antidepresanlar (SSRI, SNRI): Depresif belirtileri hafifletmek için
• Anksiyolitikler: Yoğun kaygıyı azaltmak için
• Duygudurum dengeleyiciler: Ani ruh hali değişimlerini kontrol altına almak için
Ancak ilaç tedavisi, dissosiyatif bozuklukları doğrudan tek başına tedavi etmez; yalnızca semptomları yönetmeye yardımcı olur (Brand et al., 2019).
Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) Tedavisi
TMS, beynin belirli bölgelerine manyetik alan uygulanarak sinir hücrelerini uyaran bir tedavi yöntemidir. Dissosiyatif bozukluklarda, özellikle travma sonrası stres bozukluğu ile bağlantılı dissosiyatif semptomların tedavisinde umut vadeden sonuçlar göstermektedir (Koek et al., 2019).
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireyin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmesine yardımcı olur. Travmatik anılarla başa çıkmayı öğretir ve kaçınma davranışlarını azaltmaya yönelik teknikler içerir (Sar, 2017). Bkz:
Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) Terapisi
EMDR, bireyin travmatik anılarını yeniden işlemesine yardımcı olan bir psikoterapi yöntemidir. Dissosiyatif bozukluğu olan bireylerde EMDR’nin, travmatik anıların düzenlenmesine yardımcı olarak semptomları azalttığı görülmüştür (van der Hart et al., 2020). Bkz: EMDR Nedir? Travma Terapisi Sürecini Adım Adım Anlamak
Refleksoloji ve Alternatif Tedavi Yöntemleri
Refleksoloji, belirli noktalara basınç uygulayarak stresin azaltılmasını ve bireyin rahatlamasını sağlayan bir yöntemdir. Doğrudan dissosiyatif bozuklukları tedavi etmese de, kaygıyı azaltmada yardımcı olabilir (Galeotti et al., 2018).
Sonuç olarak:
Dissosiyatif bozukluklar, bireyin kimlik, hafıza ve çevre algısında ciddi kopukluklara yol açan karmaşık ruh sağlığı durumlarıdır. Bu bozukluklar genellikle şiddetli travmatik deneyimlerle ilişkilidir ve bireyin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir.
Tedavi sürecinde psikiyatrik destek, psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemlerin yanı sıra, yenilikçi yaklaşımlar olan TMS ve EMDR gibi teknikler de semptomları yönetmede etkili olabilir. Dissosiyatif bozukluklar, erken tanı ve uygun tedavi ile bireyin yaşam kalitesini artırabilir ve işlevselliğini yeniden kazandırabilir.
Bireylerin destekleyici bir terapi sürecine dahil olması, güvenli bir ortamda duygusal ve psikolojik destek alması iyileşme sürecini hızlandırabilir. Bu nedenle, multidisipliner bir yaklaşımla bireye özgü tedavi planları oluşturulmalı ve sürdürülebilir psikoterapötik müdahaleler sağlanmalıdır.
Ancak, bu yaklaşımlar bireysel olarak değil, uzman bir hekim kontrolünde ve yönlendirilmesiyle uygulanmalıdır. Psikolojik destek çalışmaları yalnızca alanında uzman klinik psikologlar tarafından yürütülmeli, fizyolojik yöntemler ise ilgili sağlık profesyonellerinin önerileri doğrultusunda değerlendirilmelidir.
Kaynakçalar
- American Psychiatric Association. (2022). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed., text rev.). Washington, DC: Author.
- Brand, B. L., Loewenstein, R. J., & Spiegel, D. (2019). “Dissociative disorders: Pathophysiology and treatment.” Journal of Psychiatric Research, 112, 83-94.
- Galeotti, N., Ghelardini, C., & Bartolini, A. (2018). “Reflexology as a complementary treatment for anxiety disorders.” Alternative Therapies in Health and Medicine, 24(3), 36-42.
- Koek, R. J., Roach, J., Athanasiou, N., & van den Heuvel, O. A. (2019). “Repetitive transcranial magnetic stimulation in posttraumatic stress disorder: Efficacy and neurophysiological mechanisms.” European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience, 269, 5-7.
- Sar, V. (2017). “The many faces of dissociation: Opportunities for innovative research in psychiatry.” Clinical Psychopharmacology and Neuroscience, 15(4), 307-317.
- van der Hart, O., Nijenhuis, E. R., & Steele, K. (2020). The Haunted Self: Structural Dissociation and the Treatment of Chronic Traumatization. New York: Norton.