Multipl Skleroz - MS Tedavisi

Multipl Skleroz (MS), ilerleyen ve sıklıkla hastanın güçten düşmesine yol açan bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Beyinle omurilikteki sinir hücrelerinin çevresinde bulunan koruyucu kılıfın (miyelin) yıkımına neden olur.
Bu durum, sinir hücrelerinin uyarıları iletmesini etkiler ve merkezi sinir sistemiyle gönderilen sinyalleri altüst eder. Bulgular virüslerin tetiklediğini göstersede, MS’in nedeni bilinmemektedir. Tetikleyicisi ne olursa olsun T hücrelerinin, merkezi sinir sisteminin koruyucu kılıfını yanlışlıkla yabancı bir madde olarak tanımlamasına yol açan bir vücudun kendi yapılarına kendisinin saldırdığı otoimmün tepki ürettiği düşünülmektedir.
(ÖZBAĞIŞIKLIK, OTOİMMÜNİTE VEYA KENDİNE BAĞIŞIKLIK; BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN AŞIRI DUYARLILIĞIYLA OLUŞAN TEPKİLERE GENEL OLARAK VERİLEN GENEL ADDIR. ÖZBAĞIŞIKLIKTA CANLININ KENDİ VÜCUDUNDA BULUNAN ÖZ DOKULARI "YABANCI" OLARAK ALGILAYIP, BUNLARA KARŞI ANTİKOR OLUŞTURARAK TANIMAZ VE DOLAYISIYLA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HÜCRELERİ VÜCUDUN KENDİ DOKULARINA SALDIRIR.)

Normalde hastalıklarla savaşan T hücreleri, MS’de koruyucu kılıfın yıkımına neden olan bir bağışıklık yanıtı oluşturur. Dünya üzerinde 1 milyondan fazla MS hastası vardır.
İstatistikler, MS’ nin erkeklere oranla kadınlarda daha yaygın olduğunu; Kuzey Avrupa soylarında (özellikle İskoç soyundan gelenlerde) daha sık görüldüğünü; Asya ya da Afrika soylarından gelen kişilerde çok nadir ortaya çıktığını ve ılıman iklimlere oranla tropik iklimlerde daha az görüldüğünü ortaya çıkarmıştır.
Etnik köken ve soy konularını bir yana bıraktığımızda, genetiğin kişiyi MS hastalığına yatkın kıldığı ile ilgili işaretler vardır. MS hastası anne ve babaların çocuklarının genel nüfusa oranla bu hastalığa yakalanma riski 30-50 kat daha fazladır.
MS hastalarının yaşam süreleri, hastalığın komplikasyonları nedeniyle genellikle ortalama olarak altı yıl kısalmasına rağmen, bu hastalık, ölümcül değildir; akciğer ve böbrek enfeksiyonları, hastanın yaşamını tehdit eden temel riskler arasında yer alır. MS, kişinin yaşam kalitesini üzerinde de olumsuz bir etkiye neden olabilir.
Belirtilerde hastalığın ilerleyişi, hastalar arasında önemli oranda farklılık gösterdiği için kişinin nasıl etkileneceğini önceden tahmin etmek son derece güçtür. Sıralamanın bir ucunda hastaların yüzde 20-35’i hastalığın oldukça hafif bir biçiminden şikayetçi olur ve çok az etkilenir.
Sıralamanın diğer ucundaysa hastaların yüzde 12’si hastalığın ciddi ve özellikle saldırgan bir biçimden şikâyet eder; hastalığın bu türü, felce ve bunamaya neden olabilir.
İlk belirtiler, değişiklik gösterir ve her zaman ciddi bir hastalığa işaret etmez. Bu belirtiler, genellikle 15-40 yaşları arasında herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkar; ancak hastalık, en yaygın olarak ilk defa kişi 20’li ya da 30’lu yaşlardayken ortaya çıkar. Bulanık ya da çift görüş, genellikle en erken belirtilerden biridir.

Gözlerde ağrı ve sistemsiz hareketler de sonradan MS’ye yakalanan kişilerde yaygın olarak görülür. Aşırı derecede yorgunluk, bitkinlik ve karıncalanma hissi, diğer erken belirtiler arasında yer alır.
Hastalığın ilerlemesi, genellikle yıllar alır; hastalar, belirtilerin görünüşüne göre kaybolduğu dönemler yaşar, bu dönemlerin ardından belirtiler yeniden şiddetlenir. MS’nin ileri evresinde kas sertliği, eşgüdüm ve denge kaybı; dışkı denetimi kaybı, kabızlık, kol ve bacaklarda kısa süren rahatsızlık hissi; erkeklerde iktidarsızlığın da aralarında bulunduğu cinsel sorunlar; kollar ya da bacaklarda titreme ve basit bellek sorunlarından sorun çözme yeteneğinin zayıflamasına kadar değişen zihinsel bozukluklar gibi ortaya çıkabilir.
YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR REFLEKSOLOJİ NİN (MS) PARASTEZİ, SPASTİSİTE VE ÜRİNER SEMTOMLARDA ANLAMLI GELİŞME GÖZLEMLEMDİ VE %50 İLE %80 ARASINDA OLUMLU ETKİLERİ OLDUĞU BELİRTİLDİ.
KAYNAKÇA:
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite
Refleksoloji, bugün tamamlayıcı tıp olarak yer almaktadır. (GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI REFLEKSOLOJİ YÖNETMELİĞİ 27 EKİM 2014TARİHİNDE RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR.)

Bilgi ve randevu için;
Prof. Dr.
Kürşat Şahin YILDIRIMER
+905326033006